İş dünyasının İran heyecanı

    İş dünyasının İran heyecanı
      Poex

      İran ile BM Güvenlik Konseyi’nin 5 daimi üyesi ve Almanya’nın yürüttüğü nükleer müzakerelerde anlaşmaya varıldı. 12 yıldır süregelen ticaret ambargosunu sona erdiren anlaşmayla özellikle enerji, otomotiv, gıda ve kimya sektörlerinde önemli bir canlanma bekleniyor.

      İran ile Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin 5 daimi üyesi ve Almanya’nın yürüttüğü nükleer müzakerelerde anlaşmaya varılması Türk iş dünyası tarafından heyecanla karşılandı.

      İran’ın Türkiye ve özellikle kimya sektörü için çok güçlü bir pazar olduğunu vurgulayan İstanbul Kimyevi Maddeler ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (İKMİB) Başkanı Murat Akyüz, yaptığı açıklamada varılan anlaşmanın iki ülke arasındaki ticaret hacmini artıracak bir gelişme olduğunu ifade etti: “Kimya ihracatında İran ilk 10 ülkeden biri arasında. İran ambargosundan en fazla zarar gören ülke Türkiye’ydi. Yıllardır uygulanan ekonomik yaptırımların kalkması ticaret ve yatırımlara ivme kazandıracak. Kimyanın kozmetik, plastikler ve mamulleri, eczacılık ürünleri, boya, organik kimyasallar gibi en önemli alt gruplarının ihracatında İran ciddi bir öneme sahip. Dolayısıyla bu sektörlerin ihracatında bir artış yaşanacağına inanıyoruz. Ayrıca petrol ve petrokimyasal ürünlerin fiyatlarının düşmesi özellikle hammaddesini bu ürünlerin oluşturduğu sektör firmalarımızı olumlu yönde etkileyecektir. Petrol ve doğal gaz konusunda dünyanın en önemli kaynaklarına sahip İran’la petrokimyasal hammadde ticaretimize hız kazandıracak ve İran’ı genel ihracatımızda daha üst sıralara taşıyacaktır. Bunun için hem İran’ın hem de Türkiye’nin tarife dışı engellerden uzaklaşarak ticaret artırıcı çabalar içinde olmasını bekliyoruz. ” dedi.

      Anlaşmanın Türkiye ekonomisi ve özellikle Türk plastik endüstrisi büyük bir önem taşıdığını ifade eden Türk Plastik Sanayicileri, Araştırma, Geliştirme ve Eğitim Vakfı (PAGEV) Başkanı Yavuz Eroğlu; ilk planda bu anlaşmanın etkisi ile petrol ve dolayısıyla petrokimyasal ürünlerin fiyatının düşmesi plastik firmalarımızın bilançolarını olumlu yönde etkileyecek. Ancak sektörümüz açısından daha da önemlisi anlaşmanın uzun vadeli etkileri olacağına dikkat çekti.

      Eroğlu, örneğin geçen sene 8,5 milyon tona yakın ürün işleyen plastik sektörü 6 milyon tona yakın polimeri güvenli bir şekilde tedarik etmeye çalıştı. Yurtiçinde petrokimya endüstrisi yetersiz ve rekabetçi olmadığından bu ürünleri dünyanın petrol ve gaz kaynağı zengini birçok ülkesinden ithal ettik. Komşumuz İran ise petrol ve doğalgaz konusunda dünyanın en önemli kaynaklarına sahip. Örneğin petrolde dünyanın dördüncü, doğalgazda ise dünyanın en büyük rezervlerine sahip bir ülke. Doğal kaynaklar yönünden böyle bir zenginliğe sahip olan İran, aynı zamanda petrokimya alanında da 55 milyon tonluk bir kapasiteye sahip. Ayrıca bu kapasiteyi büyütmek üzere sürekli yatırımlar yapıyor. Ülkenin amacı sahip olduğu doğal kaynakları işlenmemiş olarak ihraç etmek yerine petrokimyasal ürün olarak ihraç etmek. Türkiye’nin toplam petrokimyasal mamul üretim kapasitesi yurtiçi talebin sadece yüzde 15’ini karşılayabiliyorken; İran’ın kendi iç piyasasından aldığı talep sadece 9 milyon ton. Bu nedenle petrokimya üretiminin minimum 46 milyon tonluk bölümünü ihraç etmek zorunda. Dolayısıyla komşumuz İran ile Türkiye’nin ihtiyaçları birbirini tam destekler ve tamamlar durumda. Nükleer görüşmelerin olumlu sonuçlanması öncesi İran’a uygulanan yaptırımlar, İran’la Türkiye’nin bu konudaki işbirliğini güçleştirmişti ve birçok proje de beklemeye alınmıştı. Nitekim daha önceki yıllarda Ekonomi Bakanlığımızca gündeme getirilen  Türkiye-İran Serbest Bölgesi gibi projeler artık hızlanacaktır. Tüm bu projeler ve ticaretin liberalleşmesi Türk plastik mamul üreticilerinin hem İran’a ihracatını arttıracak hem de ihtiyaç duyduğumuz petrokimyasal hammaddeleri ticaretini kolaylaştıracaktır.

      İstanbul Sanayi Odası (İSO) Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan: “İran’a uygulanan ambargoların kalkmaya başlayacak olmasıyla birlikte ikili ticari ilişkilerimiz yeni bir ivme kazanacaktır. İran büyük nüfusu ve pazarıyla dayanıklı tüketim malları başta olmak üzere Türkiye’ye birçok sektör için yeni fırsatlar sunacak. Bu anlaşmayla dünya enerji fiyatları da olumlu bir seyir izlemeye devam edecek. İran ile sınır ticaretimizin canlanmaya başlayacak olması Doğu sınırlarımızdaki yöre insanının hayatına olumlu katkı yapacaktır.” açıklamasında bulundu.

      Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mehmet Büyükekşi: “Bu gelişmenin İran ile ticaretimizi önümüzdeki dönemde olumlu etkilemesini bekliyoruz. Bildiğiniz gibi, İran ile yaptığımız tercihli ticaret anlaşması 1 Ocak 2015 tarihinde yürürlüğe girdi. Yılın ilk 6 ayında İran’a ihracatımız yüzde 30 artarak 1,9 milyar dolara yükseldi. Bölgede tüketimin artmasını sağlayacak gelişmeler, ihracat potansiyelimiz için büyük önem taşıyor. İran ile ticaret hacmimizin sene sonunda 16 milyar dolar, 2016 sonu itibariyle ise 35 milyar dolara yükselmesini bekliyoruz.” dedi.

      ZİYARETÇİ YORUMLARI

      Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

      BİR YORUM YAZ