Katar krizi petrokimya sektörünü etkileyecek mi?

Basında yer alan haberlere göre, Körfez Arap Ülkeleri İşbirliği Konseyi (KİK) üyelerinden Suudi Arabistan, Bahreyn ve Birleşik Arap Emirlikleri, iddia edilen terörizm bağları nedeniyle Pazartesi günü itibarıyla Katar’la olan tüm diplomatik ilişkilerini kesti. Suudi Arabistan, Katar ile kara sınırını da kapatırken, BAE’ndeki Fujairah limanına gelen veya limandan giden Katar bağlantılı gemilerin bu limanı kullanımı da engellendi.

Katar’a karşı açıklanan yaptırımların ardından, diplomatik baskı ekonomik endişeler doğuruyor. Zira bahsi geçen ülkeler finansal olarak birbirine bağlı olmalarının yanı sıra, ham petrol ve doğal gaz sektörlerinde dünyanın önemli oyuncuları arasında yer alıyorlar.

Asyalı petrokimya sektörü temsilcileri, bu gerilimin polimer, ham petrol fiyatları ve özellikle Katar’dan gelen tedarik üzerindeki olası etkilerine ilişkin görüşlerini paylaştı. Bazı yetkililer kısıtlamalar nedeniyle sektörün er ya da geç krizden etkileneceğini beklerken; bazıları ise etkilerin sınırlı olacağını, zira Katar’ın sıvılaştırılmış doğal gaz sektöründe daha etkin olduğunu düşünüyor.

Çin’de, bazı tüccarlar krizin piyasayı etkilemeyeceği görüşünde. Katar, ham petrol üretimini kısmaya yönelik son OPEC antlaşmasını sonlandırabilir. Ancak, Katar’ın ham petrol üretiminin sınırlı olması nedeniyle, ham petrol piyasası üzerinde önemli etkileri olmayacağını düşünüyorlar.

Aynı görüşü paylaşan Bir Endonezyalı üretici, “Katar en büyük sıvılaştırılmış doğal gaz ihracatçılarından biri ve ham petrol üretimi kısıtlı. Bu nedenle, enerji ya da polimer piyasalarının doğrudan etkileneceğini düşünmüyoruz” dedi.

Ancak, bu olayın Asya piyasalarını etkilemesini bekleyen sektör temsicileri de var. Taylandlı tüccarlar, “Yaşanan bu gerilimin Güneydoğu Asyalı üreticiler için avantaja dönüşeceğini düşünüyoruz. Zira genellikle fiyatların alt sınırını oluşturan Katar teklifleri ile rekabet ortadan kalkacak” şeklinde konuştu.

Singapurlu bir tüccar, bir Katarlı üreticinin mallarının önemli ölçüde etkileneceğini duyduklarını; zira üreticinin mallarının Birleşik Arap Emirlikleri limanlarına uğraması gerektiğini bildirdi. Tüccar, “Ancak, şimdilik şirket yetkilileri bile bu olayın etkilerinin ne çapta olacağı konusunda emin değil.” yorumunu yaptı.

Suudi bir üreticinin Taylandlı bir distribütörü, “Katar’ın Birleşik Arap Emirlikleri’nde bir limanı olduğunu duyduk. Bu gerilimin inşaat, lojistik ve bankacılık dahil olmak üzere pek çok sektörü etkileyeceğini düşündüğümüz için endişeliyiz” dedi.

Çinli bir tüccar, “Çin’de Katar malı alçak yoğunluklu polietilen miktarının önümüzdeki günlerde artabileceğini ve fiyatların düşebileceğini düşünüyoruz. Zira Katar bu malları Arap ülkelerine satamayacak.” şeklinde konuştu.

2016 yılında 240 bin tondan fazla ihracat ile Çin’in ikinci en büyük tedarikçisi olan Katar, Çin’in alçak yoğunluklu polietilen ithalatında önemli bir yere sahip. Bu rakam, Çin’in önde gelen tedarikçisi olan İran’ın neredeyse yarısına tekabül ediyor.