Kaçak İran malları plastik sektörüne darbe vuruyor
Avrupa’nın 2’inci, dünyanın 7’inci büyük üretim gücü olan Türk plastik sektörü; İran’dan yapılan düşük fiyatlı hammadde ve nihai ürün ithalatı nedeniyle zor günler yaşıyor.
2021 yılında İran menşeli plastik hammadde ve ürün ithalatında miktar bazında yüzde 95, tutar bazında ise yüzde 211 artışın yaşanırken; ithal edilen ürünlerin yüzde 96 gibi çok büyük bölümü polietilen, polipropilen, polistren, polivinil klorür gibi temel polimer hammaddelerden oluşuyor.
Ege Plastik Sanayicileri Derneği de (EGEPLASDER) Yönetim Kurulu Başkanı ve Plastik Sanayicileri Federasyonu (PLASFED) Başkan Yardımcısı Şener Gençer, Türk plastik sektörünü yurt dışı pazarlarda haksız rekabetle karşı karşıya bırakan ithalatın içinde, kayıt dışı olarak yurda giren nihai ürünlerin de yer aldığına dikkat çekerek, konuyu Ticaret Bakanlığı’nın yetkili birimlerinin gündemine taşıyacaklarını söyledi.
“İthalatın pek çoğu kaçak”
Türkiye genelinde 300 binin üzerinde kişiye istihdam sağlayan plastik sektörünün ucuz maliyetli, kalitesiz ürünlerin sıfır gümrük vergisiyle yurda sokulması nedeniyle önemli bir sorunla yüz yüze olduğunu vurgulayan Şener Gençer, şu değerlendirmeyi yaptı:
“Plastik ürünlerde İran’dan sıfır gümrük vergisi ya da çok düşük vergi oranları ile yapılan plastik poşet, streç, naylon ambalaj, film, bobin şeklinde gelen plastik mamul ithalatı 2021 yılında bir önceki yıla göre %69,4 oranına kadar artarak 18 bin 781 tona, diğer ülkelerden yapılan plastik ürün ithalatı ise toplamda 660 bin tona yükseldi. Genel fiyatlar düzeyinin altında kalan, ithalatta ani ve büyük oranlı artış anlamına gelen bu fiyat seviyesi, yerli üreticilerimizi ciddi anlamda baskı altına alıyor, zarara sokuyor ya da zarar tehdidi altında bırakıyor. İhracat pazarlarında büyük zorluklarla ve maliyet baskıları ile ayakta kalma mücadelesi veren sanayicimiz, uluslararası ticarette haksız rekabet nedeniyle zarar görüyor. Başta Van ilimiz olmak üzere İran ile sınır komşusu olan illerimizden yapılan ve pek çoğu da kaçak olarak yurda giren bu ürünlerle yerli sanayicimizin baş edebilmesi imkân dışındadır.”
“Yerli üreticiyi koruma için tüm koşullar oluştu”
Türkiye’de üretilen yüksek yoğunluk polietilen baskısız poşet ürünlerin, normal koşullarda 40 TL/kg civarında fiyatlanması gerekirken, İran’dan 20 TL/kg birim fiyat ile ülkemizde satıldığına işaret eden Gençer; Polipropilen, polistren, polivinilklorür gibi temel hammaddelerde de durumun farklı olmadığını kaydetti.
Sadece plastik sektörünün değil, kayıt dışı ithalat nedeniyle devletin de ciddi bir vergi kaybı yaşadığını sözlerine ekleyen Gençer, “Yaşanan durumun, teknik olarak devletimizin yerli üreticiyi koruma önlemleri için tüm koşulları sağladığını düşünmekteyiz. Konuyu sektör derneklerimiz ile birlikte Ticaret Bakanlığımızın ilgili birimleri İthalat Genel Müdürlüğü ve Gümrükler Genel Müdürlüğü gündemine taşıyarak çözüm bulunmasını talep edeceğiz.” dedi.
Sektörden gelişmeleri takip etmek için bu bağlantıyı takip ederek yalnızca yöneticiler tarafından mesaj gönderilebilen Telegram grubumuza katılabilirsiniz: https://t.me/plastonline
Sitemizde yer alan haberlerle ilgili detaylı bilgi ve sorularınız için destek@plastonline.com üzerinden veya takip eden WhatsApp bağlantısı üzerinden sorularınızı yöneltebilirsiniz; api.whatsapp.com/send?phone=905544041381
